Otobüs yolculuğum esnasında bitirdim sevgili Summer'ın önerdiği "Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer"i... Zaten onun önerisi üzerine almıştım...
Kitabın dili akıcıydı, sıkmayan bir anlatımı vardı ve su gibi akıp gidiyordu. Pek çok blogda da denk gelmiştim zaten kitaba. Okunuyor, yorumlanıyor olduğunu biliyordum. Ama kitaba şöyle bir bakıp incelemem, yüksek beklentilere girmeme engel oldu. Böyle olması da iyi oldu sanırım. Beklediğim gibiydi çünkü, ne bir eksik ne bir fazla. Beklentiye girmiş olsam aradığımı bulamayacaktım.
Ben aslında kişisel gelişim kitaplarını sevmem. Gereksiz bulurum, saçma bulurum. Hemen hepsinin aynı şeyi anlattığını düşünürüm. Hayatın anlattıkları kadar basit olmadığını da düşünürüm. O yüzden kitaba karşı biraz mesafeliydim başlarda."Şimdi bunlar 'eğlenerek öğrenelim' tadında, roman ayağına kişisel gelişim kitabı mı okutuyor bize?" diye düşünmeden, tek kaşımı kaldırıp şüphe ile yaklaşmadan edemedim. Ama sayfalar ilerledikçe kendimi "Ben de böyle miyim acaba?" diye sorgularken buldum. Ve bazı yöntemleri uygulayabileceğime, hatta bunun zevkli olacağına karar verdim.
Kitabın sonu ise hiç beklemediğim bir şekilde bitti. Bana Jim Carry'nin oynadığı "Aman Tanrım" filmini çağrıştıran bu kitaptan daha gerçek üstü bir son beklemiştim ama gerçekten kocaman bir sürprizle karşılaştım. "Bu kötü mü?" diye soracak olursanız kesinlikle değil.
Yine kitaptaki yazım hataları biraz canımı sıktı ama Antikacı Dükkânı ile karşılaştırdığım zaman yoksaymanın mantıklı olacağına, o kadar da haksızlık etmemem gerektiğine karar verdim. Yine kafamı kurcalayan bir başka nokta İgor'un hikâyesinin biraz havada kalmasıydı sanırım. Bence insanı etkisi altına alan karakter Alan'dan çok oydu ve hakkında biraz daha bilgilendirilsek, duygularına dokunmamıza izin verilse sanki daha çok severdim.
Tüm bu eleştrilere rağmen oldukça güzel zaman geçirdim ve nasıl bittiğini bile anlayamadım. Tanrı Daima Tebdil-i Kıyafet Gezer, akıcı anlatımı ve yalın ülubu ile okunması eğlenceli kitaplardandı.
Vermek istediği güzel teknikler, mesajlar var. AncaK BUNLAR İÇİN 448 sayfalık kitap okmak ne kadar gerekli, o tartışılır...
YanıtlaSilKaç sayfa olsa makbul olurdu bilmiyorum. Hiç bu şekilde düşünmedim.
Sil