Pazar, Temmuz 29, 2012

Katya'nın Yazı Üzerine

Temsili Katya
Görsel: Zerochan
TIK.

-Trevanian'ın Şibumi'si meşhurdur. Onu al istersen.
-Hayır, ben Katya'nın Yazı'nı almak istiyorum. Hem yaz kitabı hem de bir yazarın en iyi kitabından okumaya başlarsam diğer kitaplarını sevmem.
-Belki de yazarların en iyi kitaplarını okuyup bırakmalıyız. Tüm kitaplarını okumak gibi bir kuralımız yok ki.
-O zaman sevdiğim birilerini okumaktan kendimi mahrum etmiş olurum, bunu istemiyorum. 
-O da farklı bir bakış açısı tabii...

Katya'nın Yazı'nı almaya böyle karar vermiştim. Trevanian ile böyle bir konuşma sonucu tanıştım... Katya'nın Yazı...

İki gündür kitabı elimden düşüremedim. Çok eğlenceli başladım, çok etkilenerek bitirdim. Elbette bazı tahminlerde bulunmuştum ama bu kadarını asla düşünmemiştim...

Katya... Paul... Ve Bay Treville...
Deliliğin sınırlarında dolaşan ve diğerlerini de kendisiyle birlikte sürükleyen bir insan...
Sonsuza kadar birbirlerine mahkûm aile fertleri, yalnızlıkla lanetlenmiş, içedönük insanlar...

Alaycılığı ve kibiri kalkan olarak kullanmaya çalışan bir ağabey...
Karısının ölümünden sonra kendini çalışmalarına adamış bir bilim adamı, Bay Treville...
Çağın ilerisinde, beyaz elbisesini üzerinden düşürmeyen, mekana ve insanlara meydan okuyan aykırı bir genç kadın, Katya...

Ve ailenin onları birbirlerine mahkûm eden büyük sırrı...

Katya...
Ah Katya...

Trevanian şüphesiz Baldwin ile Saramago'nun yanına bir yerlere yerleşti gönlümde...
Bu kadar neşeli başlayan bir kitap nasıl bu kadar sarsabilirdi ki beni? Beklenmedik ve aniden... Daha önce sayılı kitaptan bu kadar etkilenmişimdir...

Ve Katya...
Unutulmaması gereken ve unutulmayacak kahramanlarım arasına eklenen kırılgan ve cesur kız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder