Pazar, Temmuz 29, 2012

DÖRT MEVSİM ~ Laurel Corona

Çeviren: Selim Yeniçeri
Orijinal Adı: The Four Seasons
Görsel Konsept: photoRepublic
Grafik: Melek Koç
Yayın Evi: Artemis Yayınları
Yayın Yılı: 1.Basım / Nisan 2009
Sayfa Sayısı:436

ARKA KAPAK:

18.yüzyılda, Venedik'te, müzik ve aşk her şeyden daha üstün tutuluyor, ergenlik çağına gelen iki güzel kızkardeş içinse, şehrin tutkuları baş döndürücü bir şekilde birbirine karışıyordu.

 

Chiaretta ve Maddalena, birbirinden gündüz ve gece kadar farklıdır. İki kızkardeş henüz bebekken, Venedik'in, bahçesine bırakışan bebekleriyle nam salmış hastahanesi ve dünyaca ünlü müzik akademisi Ospedale della Pita'nın (Pieta Hastahanesi'nin) basamaklarında bırakılmışlardır. Ateşli ruhlu ve asi Chiaretta, Venedik'in büyük aristokrat ailelerinden birine gelin girerek zaman içinde şehrin en güçlü kadınlarından biri haline gelir. Maddalena ise bir keman virtüözü olur ve Antonio Vivaldi için ilham kaynağına dönüşür. Dört Mevsim, Venedik'in 18. yüzyıldaki halini ve bu iki sıradışı kadının yaşamlarını ve aşklarını renkli bir hayal gücüyle zenginleştirerek anlatıyor.
"Müzik ve 18.yüzyıl Venedik'inin tehlikeli, seçkin dünyası, bu iki öksüz kızkardeşin şiirsel ve romantik hikâyesi için muhteşem bir fon oluşturmuş."
-Stephanie Cowell, Marrying Mozart'ın yazarı
"Laurel Corona'nın Dört Mevsim adlı eseri, dahi rahip / besteci Vivaldi'nin egzotik dünyasına yerleştirilmiş bu iki kızkardeşin hikayesini ve Venedik'in 18. yüzyıldaki ortamını son derece etkileyici bir üslupla anlatıyor. Sonuç: Türeklerin ve tarihin güçlü bir kreşendosu!"
-Karen Harper, The Last Boleyn ve The First Princess of Wales'ın yazarı
"Hiç Venedik'e gitmedim, hiç keman çalmadım veya bir melodi bile bestelemedim ama Dört Mevsim'i okuduktan sonra, üçünü de yaptığımı ve böylece aşkın alabileceği birçok biçmi daha iyi anladığımı hissediyorum. Tebrikler, Laurel Corona."
-Sally Gunning, The Winsow's War ve Bound'un yazarı
"Corona, 18.yüzyıldaki Venedik ve Vivaldi'yi yaşama döndürerek aşk, tutku ve müzik hakkında çarpıcı bir hikaye anlatıyor."
-Lauren Willig, The Secret History of the Pink Carnation'ın yazarı
  • "Ve müzik..."-kendi alnına vurdu- "hepimizi mütevazı kılmaya yeter." (sf.67)
  • Nota çalmak, müzik çalmakla aynı şey değildi. (sf.75)
  • "Bizler benzer ruhlarız, Maddalena Rossa," dedi Vivaldi, bir gün öğleden sonra, sadece kendisinin kullandığı ismiyle seslenerek. "İkimiz de müziğin şiir olduğunu görebiliyoruz." (sf.103)
  • "Maddalena, kendini nasıl mutlu hissedeceğini biliyor musun?" diye sordu. "Nerede ayağa kalkıp bağırmak istediğini? Sadece kendini iyi hissettirdiği için ne zaman eteğini kaldırıp olduğun yerde çılgınca döneceğini?"
    "Ben..."
    "Ben de öyle tahmin etmiştim. O tür bir mutluluk, Pieta'da yasaklanıyor." (sf.104)
  • "Çoğu erkek için olamayacağınız şey, olabileceğiniz şeylerden çok daha heyecan vericidir." (sf.129)
  • "Kullanmana asla izin verilmeyecek bir yetenekle doğmak berbattır. Özellikle de hayatını başka bir şey yapmarak geçirmek zorunda kalırsan." (sf.131)
  • Belki de hiçbir şeyi çok fazla umursamamak en akıllıca davranış olur- (sf.159)
  • "İnsanların farketmesini beklemek iyi değildir. Genellikle farketmezler." (sf.192)
  • Belki de damarlarımdaki bu savaştan kurtulmak için kanımın akmasını dilemeliyim. (sf.281)
  • "Tanrı'nın aürekli iyi olmanı istediği konusunda Pieta'da sana söuledikleri onca yalanı unut," demişti Antonia. "Yani, yanlış bir şey yapmadıkları için insanların cennette yalnız oturmasındansa, bağışlanmayı dilemek için sıraya girmelerini tercih etmez misin?" (sf.305/ 306)
  • "Birini sevdiğimizde, çılgınca düşüncelerimizin harekete geçirebileceği zarara karşı dikkatli olmalıyız." (sf.312)
  • Müzik teslim olmakla ilgilidir. (sf.389)
  • Eğer seçilmek istemiyoırsan, kimse "seni seçiyorum" dememelidir. (sf.409)
  • "Biliyorum," dedi Chiaretta, kolunu ona dolarken. "Farkedilmek güzel, değil mi? Birinin senin özel olduğunu düşünmesi de güzel. Ama seçilmekten çok daha büyük bir mutluluk vardır."
    "Nedir o?"
    "Kendini seçmek." (sf.410)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder