Pazartesi, Ekim 06, 2014

CLOSER

Closer 2004 yapımı bir film, yönetmen Mike Nichols. Oyuncular zaten efsane, gördüğünüz gibi. Natalie Portman melek gibi yine *.* Böyle bir güzelliğin ağlamasını kabullenemiyorum arkadaşlar. IMDB puanı da 7.3.

Filmi ilk kez seneler önce Nohut'la izlemiştik. Tabii o İstanbul'daydı, ben Adana'daydım. Bir siteden aynı anda açıyoruz falan... Çocukça işler ama o zamanlar bir yandan da çok hoş çok romantik hatta -nasıl oluyorsa- bir nebze nostaljik geliyordu. O zaman bana filmden kalan tek şey Damien & Rice ve güzel şarkılarıydı. Onun dışında hiçbir şey anlamamıştım.

Geçenlerde tekrar izledim filmi. Gönül işlerinden gerçekten hiç anlamıyorum. İki çift var. Bir dakika, insanlar birilerine aşıkken neden gidip aşık olmadıkları kişilerle ilişkiye başlar, sonra da aşık oldukları kişiyle ilişki içinde bulundukları kişiyi aldatırlar? Çok karmaşık. Görüldüğü gibi yine hiçbir şey anlamamışım ahahha.

Natalie Portman çok güzel. Her zaman güzel. Onu hiç çirkin görmedim, bu filmde de güzel. Sadece onu izlemek için bile izleyebilirsiniz.

Filmi anlatmaya çok üşeniyorum. O yüzden dedikodu tadında ilerleyeceğim, konusundan falan da bahsetmeyeceğim. Siz de hiçbir şey anlamayacaksınız ama olsun.

Filmde iğrenç insanlar bir aradaydı sanki. En iğrenç olanı kimdi diye soracak olursanız, kesinlikle Larry diye cevap verirdim. En zavallı olan kimdi diye soracak olursanız da, Anna ve Dan arasında kalırım. Bence en kişilikli, en sağlam karakter Alice'ti. Striptizci kız. En çaresiz görünen ama aslında en güçlü olan.

Gerçekten de bazen sadece aşık olmak veya sevmek yetmiyor. İnsanlar eminim ki yüzyıllardır bunun nedenini sorguluyor ama bence bunu mutlak bir gerçek olarak kabul etmek gerek. Sadece, bazen yeterli değil. Bazen başka şeylere de ihtiyaç var. Nedenler? Nedenler çok da önemli değil çünkü sanırım bu telafi edilebilir bir şey değil.

Birini artık sevmediğinde de, daha fazla onun yanında kalamazsın. Evet, onu sonsuza dek sevebilirdin ve hepimiz hayatımızda en az bir kez aynı soruyu karşımızdakine (veya kendi kendimize) sormuşuzdur: "Neden? Seni ömrüm boyunca sevebilirdim. Ama şimdi..." 

Filmden bir iki alıntı yaptım, ilk izlediğimde de yazmıştım, yine yazıyorum. Güzel film, çok iyi anlatamamış olsam da izlemenizi tavsiye ediyorum.

-ben balık yemem?
-neden?
-balıklar denize işerler.
-çocuklar da işer.
-çocuk da yemem.

*

-bir not yazarak ondan ayrıldın öyle mi?
-ayrılmanın tek yolu bu. "artık seni sevmiyorum. hoşçakal."
-ya onu hala seviyorsan?
-o zaman ayrılmazsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder