Çarşamba, Ocak 08, 2014

Deliliğe Övgü ~ Erasmus

Çeviren: Çiğdem Dürüşken
Özgün Adı: Stultitiae Laus
Kapak Tasarımı: Gökçen Yanlı
Yayın Yılı: 3. Basım / Şubat 2012
Yayınevi: Kabalcı
Sayfa Sayısı:222

ARKA KAPAK:

Erasmus (1469- 1536) Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerindendir. İlk olarak 1511'de yayımlanan Deliliğe Övgü, güncelliğini zamanımıza değin koruyabilmiş başyapıtıdır.

Erasmus dostu Thomas More'u eğlendirmek için bir yolculuk sırasında bir haftada yazdığını söylediği Deliliğe Övgü'de şu soruyu sorar: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe ulaşmasını sağlayan delilik değil midir? Gülmece bu çerçevede gelişir ve söz kendisini övmesi için deliliğe bırakılır. Delilik, yaratıcısının savunduğu her şeyi eleştirerek gençliği, hayattan zevk ve neşe almayı, baş döndüren cinselliği över. Çocuklukta, yaşlılıkta, dostlukta, aşkta ve evlilikte, savaşta ve barışta, kendisinin insanlara nasıl egemen olduğunu ve onları nasıl mutlu kıldığını gösterir.

Deliliğe Övgü yazılışından günümüze, felsefe ile gülmecenin birleştiği en yetkin eserlerden biri olma özelliğini sürekli koruyabilmiş bir kitaptır.

  • Kimse seni övmezse, sen kendini öv. (sf.41)
  • Çocukluk saçmalamaktan, hiçbir şey anlamamaktan başka nedir? Bu çağı bu kadar sevimli kılan, her şeyden bihaber olmak değil mi? Hilkat garibesi gibi, yetişkin bilgisine sahip bir çocuktan kim nefret etmez? Halkın ağzına pelesenk olan şu söz ne doğru: Büyümüş de küçülmüş veletten nefret ederim. Öte yandan her konuda edindiği deneyimine bir de güçlü zihnini ve keskin görüşlerini katmış bir ihtiyarla da kimin işi olur, kim muhabbete girer? (sf.55)
  • Hiçbir şey bilmemek o kadar tatlı bir şeydir ki, ölümlüler Delilikten başka her şeyden kurtulmak için dua edebilir. (sf.112)
  • Savaş öyle canavar ki, insandan çok hayvana yaraşır; öyle çılgın ki, şairler bile onun öç tanrıçaları tarafından salıverildiğini düşünür; öyle ölümcül ki, bir veba gibi bütün evreni bir anda silip süpürür; öyle adaletsiz ki, en iyisi en aşağılık haydut sürüleri tarafından kazanılır; öyle zındık ki İsa'yla asla alakası yoktur; buna rağmen onlar bütün işlerini güçlerini bırakıp sadece savaşırlar. (sf.178)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder