Pazartesi, Ekim 14, 2013

Peri Gazozu ~ Ercan Kesal

Mina "Herkesler okuyor, biz eksik kalmayalım!" diye göndermişti kitabı. Ben de ismini sıklıkla duyuyordum zaten, pek bir sevinmiştim.

Şimdi tam olarak nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Dün otobüste ara ara açıp okudum. Pek vurucu öyküler, kasvetliler de. Yer yer "utanmasam ağlayacağım" moduna girdim ama kendimi tuttum, ağlamadım. Bazen düşünüyorum aslında, duygusal bir adam babasını kaybedince yazar mı oluyor acaba diye. Ercan Kesal da yer yer babasını anmış, yer yer babasını anlatmış kitapta, ona ağlamış biraz. Biraz da bu ülkede yarısaydam dolaşan her bir insana...

Ne öyküler yok ki kitapta. Ölen kadınlar, öldürülen kadınlar, yoksulluk, kimsesizlik, çokça sessizlik.

Önce biraz yadırgadım onu. Dili bir tuhaf geldi. Sonra hassasiyetini sevdim. Bir doktor olarak, bir insan olarak hissettiklerini, yazdıklarını sevdim. Darbe yıllarında yaşamadığımdan, yakın çevremde de kimse o zamanlar acı çekmediğinden, o zamanlar bir safta yer almadığından bana anlatacakları da olmadı, yakın tarihimize oldukça uzağım aslında ben. Bu nedenle o kısımları çok fazla yaşayamadım, derinlemesine anlayamadım. Ama yine de insan olarak, insanlara ve insanlığa yapılanlara üzüldüm.

Güzel yazmış Ercan Kesal. Herkesler okudu, siz de okuyun.

2 yorum:

  1. ne güzel anlatmışsın.
    eh sen de duyarlısın.
    normal yani böle annatman.
    :)

    YanıtlaSil