Cumartesi, Ocak 05, 2013

Lovely Complex

Dinleyiniz...
Tür: Komedi, Okul, Romantizm
Bölüm Sayısı: 24
Yönetmen: Konosuke Uda, Hiroshi Fukutomi, Kazuyo Sasaki,
Shigeharu Takahashi, Shin- ichi Masaki, Toshinor, Fukuzawa, 
Yauo Iwamoto, Yasuro Tsuchiya
Senaryo: Midori Kuriyama, Yumi Kageyama, Mio Inoue
Müzik: Hironosuke Sato
Orijinal Eser: Aya Nakahara

SPOILER İÇERİR!!!
Lovely Complex uzun süre önce başlayıp bir türlü bitiremediğim animelerden oldu. En sonunda bir akşam gaza gelip bir 10 bölüm falan art arda izleyerek 20. bölüme ulaşmıştım. Bu gün de kalan dört bölümü izledim ve bitirmiş oldum.

Lovely Complex -zaten gördünüz- romantik bir anime. Gerçi benim romantik komedi dediğimizde aklıma ilk gelen ve en sevdiğim anime -ki aslında Lovely Complex ile birlikte toplamda 3 tane izledim :D - Kaichou Wa Maid Sama olsa da Lovely Complex'i de sevdim.

Animede ana karakterler Koizumi ve Otani. Olaylar bu iki kişi arasında gelişiyor fakat zaman zaman arkadaşlarının yaşamlarına da azıcık dokanıldığını görüyoruz. 

Koizumi Risa ve Otani aynı lisede, hatta aynı sınıfta okuyan iki genç. Başlarda çok fazla kavga ediyorlar ve taban tabana zıt iki karakter gibi görünüyorlar ama işin aslı bu iki zirzopun esasında aynı şeyleri seven, aynı şeylerden nefret eden ve birbirine tıpa tıp benzeyen iki insan olması.

Sürekli bir çekişme, didişme içinde olsalar da bir süre sonra Koizumi aklından "Otani ile olsak nasıl olurdu?" diye geçirmeye başlıyor ve bilirsiniz, günlük yaşamda da bu sorunun ardından kurulan hayaller ve platonik bir aşk geliverir. Arkadaşlarının da gaz vermesi işe Koizumi bir bakıyor ki Otani ile ilgili çok farklı şeyler düşünmeye başlamış. 

Otani'nin ise kafası karışık. Önceki ilişkisi nahoş bir şekilde sonlanmış ve anladığım kadarı ile Otani bunu biraz da boyunun kısa oluşuna bağlıyor. Biraz da utangaç ve hödük. Otani uzun bir süre Risa'nın ilgisini fark edemiyor. En sonunda Risa duygularını dile getirdiğinde de onu reddediyor. Risa yıkılıyor tabii ama arkadaşlarının da destekleri ile Otani'den vazgeçmemeye ve kendisini sevmesi için çabalamaya karar veriyor.

Risa'nın çabalarını ve ilgisini gören Otani "Niye olmasın?" diye düşünmeye başlasa da bir türlü kabullenemiyor. Aralarındaki boy farkının onları komik duruma düşürmesinden de endişeleniyor. Ama Risa'nın gerçekten insanı delirten bir azmi, çabası var. 4782674623 kez reddedilse de bir anlayış, bir sineye çekme! Feminist taraflarımın çıldırmaması ve "Kızım sende hiç mi gurur yok?" diye haykırmaması mümkün olmuyor.

Sonracığıma, Otani hastalanıyor bir gün. Okula gelemiyor. Risa'cığım canım da Otani'ye portakal götürmeye, ne halde diye bir yoklamaya gidiyor. İşte o gün olanlar oluyor. Bunlar konuşurlarken Risa azıcık dişiliğini kullanmaya karar verdiğinden midir nedir, Otani'ye yaklaşıyor. Otani ile beyle burun burunalar. Otani bir şeyler gevelerken kendinden geçiyoooor, öne doğru düşerken Risa'nın dudaklarına bir minik buse konduruveriyor. Kızımız bulutların üzerinde. Otani'nin sonunda hislerine karşılık verdiğini düşünüyor. Ama ertesi gün Otani hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Risa anlam veremiyor bu duruma. "Noluyor yahu buna?" diye düşünürken anlıyor ki Otani o minik buseye dair hiçbir şey hatırlamıyor. Üstelik Risa olanları anlattığında da artık iyice sapıttığını, bir hayaller görüp onlara inandığını iddia ediyor. Risa çok kırılıyor buna. Zavallımın kalbi paramparça.

Tam bu sıralarda okula yeni bir öğretmen geliyor. Çok karizmatik, çok kibar, öğrenci dostu bir öğretmen bu. Gözünden de hiçbir şey kaçmıyor köftenin. Otani ile Risa arasında bir şeylerin olduğunu ama olamadığını görünce Risa ile ilgileniyormuş gibi davranmaya başlıyor. Otani de içten içe kıskanmakta ama bunu kendine itiraf edememekte. Aynı zamanda, bu öpüşme mevzuları yüzünden Risa çok incinmiş. Sonunda, nihayet "Artık yeter" diyor! Bu işin olmayacağına kanaat getiriyor, Otani ile tartışıyorlar bir akşam sınıfta. Risa'nın canına tak ediyor ve "Artık senden vazgeçiyorum" diyor Otani'nin yüzüne yüzüne.

Otani şoklarda. Risa ondan vazgeçti ama Otani'nin içinde de bir şeyler kıpırdanmaya başladı. Şu yakışıklı hocadan da fena halde kıskanmakta Risa'yı. Ama Risa da feci halde kararlı. Hiçbir şey olmamış, sadece arkadaşlarmış gibi davranıyor. Sanki tüm o kaçma-kovalama yaşanmamış gibi. 

Sonra bir gün, Otani'nin basket maçı var. Risa bütün gece uykusuz kalmış, ona afiş hazırlamış. Büyük bir destek vermekte "arkadaşına". Sonunda Otani elinden geleni yapıyor ama maçı kaybediyorlar. Sonra Risa'ya bir teşekkür edesi geliyor. Dışarı çıkıp bir yere oturuyorlar. Otani en sonunda Risa'ya iki güzel kelam etmeye karar vermiş meğersem. "Benden vazgeçtiğini söyledin ama vazgeçme. Sensiz ne yapacağımı bilmiyorum" gibi bir şeyler geveliyor ama Risa gece uyumadığı gün içinde de hoplayıp zıplayarak yorulduğu için uyuyakalmış! Sonuç olarak bunları duyamıyor.

Neyse olanlar Risa'nın doğum gününde oluyor. İnsanlar toplaşıp Risa için parti hazırlıyorlar ama Otani katılmıyor. Sonra, Risa bir yandan kendisini üzgün olmadığına ikna etmeye çalışır bir yandan da bunu diğerlerine ispatlamaya uğraşırken bir patırtılar geliyor dışarıdan. Havai fişek gösterisi olduğunu fark edince herkesler yukarı koşuşuyor, dam gibi bir yere. Otani de oralarda bir yere pısmış saklanmış. Risa havai fişek gösterisini izler ve bir yandan da Otani'yi düşünürken bir köşeye pısmış kendisine doğru bakmakta olduğunu fark ediyor. Yanına gidiyor. Sonra şöyle şeyler oluyor:

Yirmi bölümde anlatılanlar kısaca bunlar. Yirmi bölümde buralara kadar geliyoruz. Ben anime burada bitirilseydi daha yerinde olurdu diye düşünmekteyim. Bence devam ettirmekle saçma bir şey yapmışlar. Bundan sonraki bölümler hep öğrencilerin üniversite seçimleri, sınav stresleri ve arkadaşlıklarının karşısına çıkan sorunlar. Ki kala kala da bir 4-5 bölüm kalmış oluyor zaten. Demem o ki konular ne doğru dürüst derinlemesine işlenebiliyor ne de bir bütünlük sağlanmış. Sanki şu zamana kadar izlediğimiz başka bir anime, bu başka bir anime. O son bölümlerin çok zorlama ve gereksiz olduğunu düşünüyorum.

Yine de genel anlamda bakarsak, Lovely Complex, şirin ve sıcak bir anime. Şu kadar şeyi okuduktan sonra izlemek ister misiniz bilemiyorum ama sempatik karakterleri yüzünden bile izlenebilir, izlenesi. 

2 yorum:

  1. Konunun bana bu kadar yakın oluşundan mı, karakterlerin sevimliliğinden mi bilmiyorum feminist damarı güçlü biri olarak hiç rahatsız etmemişti beni yaşananlar. Otani pislik biri değil çünkü. Sadece kararsız. Feminist damarlarının çatır çatır çatlamasını istiyorsan itazura na kiss izlemeni öneririm bana ekran kırdıracaktı neredeyse :D Bir sürü de hayranı var anlamak mümkün değil.

    Lovely Complex uzuuuun süredir en sevdiğim anime idi. Ta ki gintama ile tanışana kadar. Hala da yeri ayrıdır. Romantizm animeleri arasında favorimdir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay izledim onu da of. Ben de delirdim Itazura na Kiss'i izlerken! Gintama'yı hiç bilmiyorum. Yoruma şu an cevap yazıyor olmam da çok ayıp bi' şey. Özür dilerim.

      Sil