Cumartesi, Ocak 26, 2013

Büyük Balık Üzerine

Daha önce birkaç blogda gördüm Büyük Balık'ı, birkaç kez de kitapçılarda elime aldım, bıraktım. Tim Burton'ın Big Fish'i olduğunu idrak etmem bu seneye kısmet oldu, kitabı aldıktan sonraya...

İdrak etmesem daha mı iyiydi bilemiyorum şimdi. Tim uyarladıysa harika olmalı diye düşünerek, büyük beklentilerle başladım. Kitap beklentilerimi karşıladı mı? Bilmiyorum.

Belki final döneminin, eve dönecek olmamın da katkısı vardı. Başlarda havaya giremedim, kitabı yarıladığımda daha sadece beş sayfa okumuş gibi hissediyordum. Nasıl başladı, nasıl bitti anlayamadım. Ed ile Will arasında geçenlere daha çok ağırlık verilmeli diye düşündüğümden, bunu beklediğimdendi belki. Ve Edward Bloom ölmeden, oğlu ile arasındaki tüm sorunlar çözülecek sandım...

Böyle olmaması kitabı belki diğer kitaplardan ayırıyordu. Aykırı bir öykünün aykırı bir sonu olması gibiydi. Belki de bu kadar nötr olmamın nedeni kitaba toz kondurmak istemezken Edward Bloom'u da sevemememdi belki... Ama davranışları yüzünden onu kim suçlayabilir? Sonuçta o "büyük balık" olmak istiyordu, birçoğumuz gibi.

Belki de ona bu denli sinirlenmemin nedeni her an anlatacak bir hikâyesi olmasıydı... Bir an bile ciddi olamamış, bir an bile kendini karşısındakine açamamış bir adam...

Büyük Balık beni çok etkileyen kitaplardan olamadı. Ama filmi izlemek için sabırsızlanıyorum. Bu sıradan kalıpları parçalamış öyküyü bir de onun bakış açısından izlemek gerek. Kim bilir, belki film ile hayatıma yerleşir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder