Cuma, Haziran 15, 2012

Peter Pan ~ J.M. Barrie

Çeviren: Betül Avunç
Kapak Resmi: F.D. Bedford
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Yayın Yılı: 7.Baskı / Aralık 2009
Sayfa Sayısı: 176
ARKA KAPAK:

Büyülü Peter Pan, Darling ailesinin çocukları Wendy, John ve Michael'ın yatak odasına gelir. Çocuklara uçmayı öğrettikten sonra, onları gökyüzünden Düşler Ülkesi'ne götürür. Çocuklar orada Kızılderililer, kurtlar, denizkızları ve korsanlarla karşılaşırlar. Korsanların lideri uğursuz Kaptan Kanca'dır. Bir sürü serüvenden sonra Peter, Wendy ve çocuklar Kaptan Kanca ve tayfalarıyla savaşırken, öykünün heyecanı doruk noktasına ulaşır.

Bir gece, siz uyurken, bir hayalin odaya süzüldüğünü, sizi uyandırıp, onunla birlikte, hiç bir yetişkinin olmadığı bir düşler ülkesine uçmayı önerdiğini hayal etmeyeniniz oldu mu? Büyümeyi reddeden, sonsuza dek çocuk kalan Peter Pan, hem çocuklar hem de yetişkinler için, hayallerin başladığı yer olmayı başarabilen bir dünya klasiği.

  • Biri dışında, bütün çocuklar büyür ve büyüyeceklerini erken yaşta öğrenirler. Wendy de şöyle öğrendi: İki yaşındayken, bir gün bahçede oynuyordu. Bir çiçek daha koparıp, bu çiçekle annesine koştu. Sanırım küçük kız pek sevimli görünüyordu ki, Bayan Darling elini göğsüne koyup, "Ah, keşke hep böyle kalabilsen!" diye haykırdı. Bu konuda aralarında geçen konuşmanın hepsi buydu, ama Wendy bundan böyle büyümek zorunda olduğunu öğrenmişti. Bunu iki yaşına girdikten sonra anlarsınız hep. İki yaş, sonun başlangıcıdır. (sf.1)
  • Çocuklar uyuduktan sonra onların düşüncelerini kurcalayarak, gün boyu oradan oraya dolaşan bir yığın şeyi tekrar yerli yerine koyup bunları ertesi sabaha hazırlamak, iyi annelerin her geceki alışkanlığıdır. (sf.5)
  • Düşler Ülkeleri elbette çeşit çeşittir. Örneğin, John'unkinde üzerinde flamingoların uçtuğu ve John'un da bu kuşları avladığı bir göl varken, Michael'ınkinde -Michael çok küçüktü- üzerinde göller uçan bir flamingo vardı. (sf.6)
  • Bir zamanlar biz de orada bulunduk; artık o sahillere ayak basamayacak olsak da, kumsala vuran dalgaların sesi hâlâ kulaklarımızda. (sf.7)
  • En garip serüvenleri çocuklar yaşar ve bunları olağan karşılarlar. (sf.8)
  • İlk kez haksızlığa uğrayan her çocuk bu şekilde etkilenir. Çocuk size yaklaşırken tek düşündüğü, sizden dürüstlük beklemeye hakkı olduğudur. Ona haksızlık etseniz de sizi yine sevecek, ama bundan sonra asla aynı çocuk olmayacaktır. (sf.89)
  • Görüyorsunuz, her şey tıpkı gerçekte olduğu gibi. Dünyanın en kalpsiz, ama bir o kadar da çekici yaratıkları olan çocuklar gibi gizlice sıvışır ve sadece kendimizi düşünerek yaşarız. Özel ilgiye ihtiyaç duyduğumuzda ise, şamar yiyeceğimize kucaklanacağımızdan emin olarak, soylu bir biçimde geri döneriz. (sf.107)
  • Ne zaman vazgeçmek gerektiğini kimse bir çocuktan daha iyi kavrayamaz. (sf.108)
  • Yepyeni şeyler kapıyı çaldığı zaman, çocuklar sevdiklerini terk etmeye hep böyle hazırdır işte. (sf.110/ 111)
  • Lostromo terbiyeli olduğunun farkında değil miydi yoksa? En iyi terbiye de bunu bilmemek değil midir zaten! (sf.133)
  • "Benden uzak durun hanımefendi, kimse beni yakalayıp adam edemeyecek." (sf.163)
  • Zamanla, şapkalarının ardından bile uçamaz oldular. Onlar buna antrenmansızlık diyorlardı ama bunun gerçek anlamı artık inançlarını yitirmeleridir. (sf.165)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder