Perşembe, Haziran 28, 2012

Kaçaklar ve Mülteciler ~ Chuck Palahniuk

Çeviren: Esra Arışan
Orijinal Adı: Fugitives and Refugees
Kapak İllüstrasyonu: Sevinç Altan
Kapak Tasarımı: Deniz Çeliklioğlu
Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları
Yayın Yılı: 3. Basım / 2011
Sayfa Sayısı: 150

ARKA KAPAK:

Chuck Palahniuk'un bademciklerinin bu aralar nerede ikamet ettiğini bilmek ister misiniz? Peki ya Chuck'ın MTV'de bir video klipte görünmesinin hikâyesini? Mutfak dolabınıza saklanmış bir mankeni aradığınız oldu mu hiç? Şu bizim Chuck'ın özyaşamıyla ilgili, adamın insan içine çıkmasını zorlaştıracak bazı anekdotlardan haberdar olmak cazip geliyor mu size?

Bütün bunlar ve daha neler neler. Hepsi Kaçaklar ve Mülteciler'de. Yazar Katherine Dunn, Portland'da herkesin en az üç yaşamı ve üç kimliği olduğunu söylüyor. Amerika denen memleketteki "en kafayı sıyırmışların" toplandığı Portland'ın sokaklarında, Palahniuk'la birlikte maceradan maceraya koşmaya, şehrin ünkü ünsüz sakinleriyle tanışmaya ne dersiniz? Hiçbir gezi rehberinde bulamayacağınız şeyler var bu kitapta: Biraz tarih, biraz söylence; tekinsiz mekânları, güzel restoranları ve çılgınlıklarıyla capcanlı bir şehrin nabzını tutma olanağı. Her köşe başında rastlayacağınız dost canlısı insanlar da cabası.

Kişilere özel garip müzeler de dahil olmak üzere büyün o ilginç mekânlar, her yıl yinelenen tuhaf etkinlikler ve hayalet öyküleri. Şehir merkezinin altındaki kanallarda turlayın. İster homoseksüel olun ister heteroseksüel, seks kulüplerini ziyaret edin. Söz verin; gerçek hayalet öykülerini duyduğunuzda, yaşayan ölülerle burun buruna geldiğinizde korkmayacaksınız! Hayvanat bahçesinde insanoğluna şaşırtıcı derecede benzeyen filleri muhabbet ederken gördüğünüzde şaşırmayacaksınız!

Halihazırda Portland'da, kaçaklarla mültecilerin arasında yaşayan Palahniuk, bir elinde fotoğrad makinesi, şehri bize kare kare gezdirirken, "tarih", "(öz)yaşam öyküsü" ve "kurmaca" kavramlarını da "yeraltı"ndan gün ışığına çıkarıyor.
  • "Son derece olağan dışı biri olarak doğmuştum, bu nedenle okulda berbat zamanlar geçirdim." (sf.28)
  • Tecrübelerime göre kimse filmlerdeki gibi ölmüyor. (sf.47)
  • Deniz mimarı Mark, eski gemileri onunla yatacak kadar çok sevdiğimi düşünüyor. Bu - büyük harflerle ASLA - olmayacak, ama Mark beni güvenlik kapılarından geçirip devasa yüzer kuru havuza doğru yönlendiriyor. Bana virüs yükünden bahsediyor, kanındaki HIV miktarından, ve kalan son ili akyuvarına nasıl "Huey ve Dewey" adını taktığını anlatıyor. (sf.70/71)
  • Gerçeği söylemek gerekirse, koleksiyonculara koleksiyonlardan daha çok ilgi duyarım. (sf.73)
  • Her başarılı adamın arkasında şahsi bir takıntı bulacaksınız. (sf.73)
  • "Kırk kadının aynı binada yaşadığına rastlarsanız ve hepsi de terzi ise, orası genelevdir." (sf.86)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder