Pazartesi, Ekim 28, 2013

Oaxaca Günlüğü ~ Oliver Sacks

Çeviren: Deniz Koç
Özgün Adı: Oaxaca Journal
Kapak Tasarımı: Nahide Dikel
Yayın Yılı: 1. Baskı / Mayıs 2013
Yayınevi: YKY
Sayfa Sayısı: 128

ARKA KAPAK:

Bir nörolog ve psikiyatr olan Oliver Sacks, yaptığı muhteşem iç yolculuklardan sonra bu kez bir "dış" yolculuğa çıkıyor, okurunu da bir dış yolculuğa çıkartıyor. Bu arada Sacks'ın hiç bilinmeyen bir yanını da öğreniyoruz. Çocukluğundan beri eğreltiotlarına duyduğu ilgi ve sevgi.

Oliver Sacks 2000 yılı kışında, zaman zaman toplantılarının dinleyicisi olduğu American Fern Society'nin (Amerikan Eğreltiotu Derneği) Meksika'nın göbeğindeki Oaxaca (Okaha okunur) bölgesine düzenlediği bir araştırma gezisine katılır. Gezi boyunca gün gün yazılmış bu günlükte yalnız eğreltiotları yok... Meksika'nın ve Oaxaca'nın Kolombus öncesi ve koloniler dönemi tarihi, kültürleri, kakaoyla çikolatanın geçmişi ve bu günü ve bir tür tekila olan meskalinin nasıl yapıldığı, Zapotek harabeleri, Maya soyundan gelen yerli halkları, pazaryerleri, yalnız bitkileri değil, kuşları ve böcekleri, yol arkadaşlarının yer yer esprili portreleri, kısacası müthiş bir dünya yer almakta bu kitapta.

Odasında seyahat etmekten zevk alanlarla, Meksika'ya gitmeyi planlayanlar için ufuk açıcı bir kitap Oaxaca Günlüğü.

Başka kültürleri tanımak, ne kadar yerel ve ne kadar özel olduklarını görmek, kendi kültürünün evrensellikten ne denli uzak olduğunun ayırdına varmak ne kadar önemli. (sf.15)

Bu günlerde pek az keyfe, tabir yerindeyse, "izin" veriliyor -halbuki hayatın tadının kesinlikle doya doya çıkarılması lazım gelmez mi? (sf.15)

Sık sık mesleki toplantılara katılmak zorunda kalırım: Nörologların ve nörobilim uzmanlarının toplantılarına. Fakat bu toplantıdaki hissiyat bambaşkaydı: Bir özgürlük vardı, mesleki toplantılarda asla şahit olamadığım türden bir rahatlık ve rekabetten uzaklık. Belki de bu rahatlık ve içtenlik nedeniyle botanik tutkusu ve merakı herkesi sarabiliyordu, belki de üzerimde mesleki bir zorunluluğun ağırlığını hissetmediğim için bu toplantılara her ay düzenli olarak katılmaya başladım. (sf.25)

Bense, şahsen, her ne kadar bu adaptasyonların güzelliğini takdir etsem de, eğreltilerin yeşil ve kokusuz dünyasını, çiçeklerin gelişinden önceki haliyle bu çağlar öncesine ait yeşil dünyayı tercih ediyorum. Üstelik bu, üreme organlarının -stamen ve pistiller- gösteriş yaparcasına göze sokulmayıp yaprak ayasının altında zarafetle gizlendiği büyüleyici bir tevazunun egemen olduğu bir dünya. (sf.43)

Teotitlan del Valle'de neredeyse herkes yünü taraklama ve eğirme, en sevdikleri kaktüslerin üzerinde böcek besleme, uygun çivit bitkilerini toplama gibi dokuma ve boyama işiyle ilgili şeylere ilişkin derin ve ayrıntılı bilgiye sahip. Bilgi bir bütün halinde bu köyde yaşayan ailelerin bireylerinde hayat buluyor. Başvurulması gereken "uzmanlar" yok, köydekilerin zaten bilmedikleri harici bir bilgi yok. Uzmanlık bütün yönleriyle tam da burada bulunuyor. (sf.98)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder