Çeviren: Sevin Okyay
Özgün Adı: Harry Potter and the Chamber of Secrets
Kapak Resmi: Mary GrandPré & David Saylor
Yayın Yılı: 18. Baskı / Kasım 2007
Yayınevi: YKY
Sayfa Sayısı: 314
ARKA KAPAK:
Dursley'ler o yaz öylesine çekilmez olmuşlardır ki, Harry bir an önce Hogwarts'a dönmek için can atmaktadır. Eşyalarını toplarken ortaya çıkan ev cini Dobby ise onu uyarır: Hogwarts'a dönerse, bir felaket olacaktır. Olur da: Sırtlar Odası'nın açılmasıyla ortaya çıkan karanlık bir güç, Hogwarts'takileri taşa çevirmeye başlar. Harr, hayatını tehlikeye atarak, Oda'nın elli yıllık ölümcül gizemini çözmeye çalışır. Ve gerçekten de başına gelmedik felaket kalmaz.
Harry Potter'ın okuldaki ikinci yılını anlatan Harry Potter ve Sırlar Odası'nda J.K. Rowling, bildik öğrenci sorunlarını -kıskançlıklar, rekabetler, çekingenlikler- yer yer ürkütücü, yer yer komik düşsel ögelerle ustaca iç içe geçiriyor. Dizinin ilk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı kadar sürükleyici olan bu ikinci kitabı heyecandan soluğunuzu tutarak okuyacaksınız.
"Ama niye bırakmıyorsun? Kaçmıyorsun?"
"Bir ev cininin serbest bırakılması gerekir, efendim. Ve aile Dobby'i asla serbest bırakmayacak... Dobby ölene kadar aileye hizmet edecek efendim..."
Harry bakakaldı.
"Ve ben de burada dört hafta daha kalacağım diye talihsiz olduğumu düşünmüştüm," dedi. "Bunun yanında Dursley'ler bile insana benziyor." (sf.21)
Ancak Harry'nin , Ron'ların evindeki hayata ilişkin olarak en sıra dışı bulduğu şey konuşan ayna ya da şıngırdayan gulyabani değildi: Oradaki herkesin onu seviyor görünmesiydi. (sf.46)
Çoğu kişi çok yaşlı ve buruş buruş olan Binns'in öldüğünü fark etmediğini söylerdi. Bir gün ders vermek için ayağa kalkmış, bedenini öğretmenler odası şöminesinin önündeki koltukta bırakmıştı. Günlük temposu bundan sonra hiç mi hiç değişmemişti. (sf.141)
"Demek Dobby trene binmemizi engelledi ve kolunu kırdı..." Başını salladı. "Biliyor musun ne diyeceğim, Harry? Eğer hayatını kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmezse, seni öldürecek." (sf.173)
Snape'in iksir dersinde kasıtlı olarak karmaşa yaratmak, uyuyan bir ejderhanın gözüne parmak sokmak kadar güvenliydi. (sf.174)
Justin, Profesör Filtwick ve Astronomi bölümünden Profesör Sinistra tarafından hastane kanadına taşındı. Ama kimse Neredeyse Kafasız Nick için ne yapacağını bilemiyor gibiydi. Sonunda Provesör McGonagall havada koca bir yelpaze yaptı, bunu da Neredeyse Kafasız Nick'i merdivenlerden yukarı sürükleme talimatıyla Ernie'ye verdi. Ernie de bunu yaptı; sessiz,kara bir hoverkraftmış gibi Nick'i yelpazeleyip götürdü. (sf.190)
"Sizce gidip Hagrid'e işin aslını sormalı mıyız?"
"İşte bu, şenlikli bir ziyaret olurdu," dedi Ron. "Merhaba Hagrid, söylesene, son zamanlarda şatoya çılgın ve kıllı bir şey saldın mı?" (sf.232)
"Gene de," dedi Dumbledore, herkes her sözcüğü duyabilsin diye tane tane konuşarak, "göreceksin ki, ancak burada bana sadık kimse kalmadığında bu okuldan gerçekten ayrılmışım demektir. Ayrıca göreceksin ki, Hogwarts'ta isteyen herkese yardım edilir." (sf.244)
"Herhalde Hermione'yi uyandırdıklarında, merak ettiğimiz her şeyin cevabını verebilecek! Hoş, üç gün sonra sınavların başladığını öğrendiğinde deliye dönecek ya. Dersleri tekrar etmedi çünkü. Belki de sınavlar bitene kadar onu öyle bırakmak daha nazikçe bir hareket olur." (sf.264)
"Güzel," diye onu yüreklendirdi Profesör McGonagall, "demek böylece girişin nerede olduğunu buldunuz -ve bu yolda okuldaki yüz kadar kuralı çiğnediniz..." (sf.302)
"Ginny!" dedi Mr Weasley, dehşete düşmüş halde. "Sana hiçbir şey öğretmedim mi ben? Kaç kere söyledim sana. Kendi kendine düşünebilen bir şeye, beyninin nerede saklı olduğunu göremiyorsan, güvenme." (sf.303)
"Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir, Harry." (sf.306)
Trenden inip sihirli bölmeye doğru yürüten gruba katılırken, Hermion, "Teyzenle enişten gurur duyacaklar ama, değil mi?" dedi. "Yani bu yıl yaptıklarını duyunca."
"Gurur duymak mı?" dedi Harry. "Aklını mı oynattın sen? Ölmem için o kadar fırsat çıkmışken ve ben bunu başaramamışken mi? Sinirden çılgına dönecekler..." (sf.314)
Serinin en sevdiğim, en sürükleyici kitabıydı. Rowling'in kurgulama yeteneğine bayılıyorum. Dumbledore'un bilgece sözlerine de.
YanıtlaSilYa ben sanırım serinin daha karanlık dönemlerini daha çok sevdim. Sırlar Odası da nedense en az sevdiğim kitap olarak kaldı, filmi de aynı şekilde.
Sil