İşte, esas oğlanın pipisinden söz etmeyen bir tarihi aşk romanı! Demek ki varmış, olabiliyormuş.
Frederica'ya ayın 13'ünde başlamışım, 20'sinde de bitirdim. Aslında daha erken bitireceğimi düşünmüştüm ama şehir dışındaydım ve kitap okumaya çok fazla zaman bulamadım. Dün Adana'ya dönerken bitirdim, otobüste.
Öncelikle, dediğim gibi, Frederica esas oğlanın pipisinden söz etmeyen bir tarihi aşk romanı. Kitapta fiki fiki yok hiç. Ama hiç yok. Azıcık bile yok. Öpüşen bile yok.
Frederica, Marki Alverstoke'un çok uzak bir akrabası. Güzeller güzeli kız kardeşini cemiyete tanıtması gerekiyor ki iyi bit evlilik gerçekleştirebilsin. Güzel kardeşinin rahat yaşamasını istiyor. Tabii ki servet avcısı değiller, rahat yaşamaktan kastımız sadece çok parasının olması değil. Pek zeki olmayan kız kardeşi için yaşamı kolaylaştıracak bir damat düşünüyor Frederica. Ona uygun bir eş bulmaya kararlı. Kendisi ise -25 falan yaşındaydı herhalde- evlilik yaşı geçmiş bir kız. Ayrıca güzellik açısından daima kız kardeşinin gölgesinde kalıyor ve o da bunun farkında. Ama bu onu üzen bir şey değil. Zaten derdi hiçbir zaman evlenmek olmamış. Daima kardeşleriyle ilgilenmiş, bunu kendisine bir görev bilmiş.
Charis'ten, yani evlendirmek istediği kızdan başka üç kardeşi daha var, hepsi de erkek. Bunlardan biri Harry. Ya Frederica'dan büyük ya da onun bir küçüğü, bilemedim. Aslında Charis ve diğer iki oğlanın (Felix ve Jessamy) velisi gibi bir şey ama çok sorumsuz. Bu yüzden bütün yük Frederica'nın omuzlarında.
Frederica, güzel kız kardeşini cemiyete takdim etme konusunda kendisine yardımcı olması için Alverstoke'u buluyor. Ondan bu konuda yardım istiyor. Adam da bir şekilde, bu yardım isteğini geri çeviremiyor. Frederica'nın zekasından, olaylara yaklaşımından falan etkileniyor işte zaman içinde. Bir anda kendisini Frederica'nın kardeşlerini gezdirirken buluyor.
Bir gün, bir balonun havalanışını görmeye gidiyorlar ve o da nesi?! Frederica'nın en küçük ve en haylaz kardeşi Felix balondan sarkan halatlardan birine tutunmuş, balonla havalanmıyor mu?! Sonra minik bir kaza ve Felix yatak döşek hastalanıyor. Tabii ki Alverstoke hemen yardımlarına koşuyor. Bu esnada da Frederica'ya olan hislerinden emin oluyor tabii.
Bu sene içinde okuduğum tarihi aşk romanları arasında en eğlenceli olanıydı. Ama sonu güzel bağlanmamıştı. Böyle markinin aşkını itirafı, Frederica'nın kabul edişi filan çok aceleye geldi. Yine de Alverstoke'un ve Felix'in karakterini ve mizacını sevdim. İşte Frederica da böyle bir romandı.
7/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder