Cuma, Mayıs 31, 2013

Kraliçe Kitap Okursa ~ Alan Bennet

Çeviren: Süha Sertabiboğlu
Özgün Adı: The Uncommon Reader
Yayınevi: Sel Yayıncılık
Yayın Yılı: 1.Baskı / Temmuz 2008
Sayfa Sayısı: 100

ARKA KAPAK:

Sarayın köpekleri bahçeye park etmiş tuhaf kamyonete havlamasaydı, Kraliçe belki de Westminster gezici kütüphanesinin saraya her hafta geldiğini hiçbir zaman öğrenemeyecekti. Gürültü için özür dilemek üzere gezici kütüphanenin basamaklarını çıkan Kraliçe, konumu gereği kendini bir kitap almak zorunda hisseder. Kitap kötü çıkar, ama Majesteleri'nin aldığı eğitim onu bitirmesini gerektirmektedir ve kitabı geri götürdüğünde kabalık olmasın diye başka bir kitap daha alır. Daha isabetli bir seçim olan bu ikinci kitap Mejesteleri'nde öyle büyük bir kitap okuma tutkusu uyandırır ki resmi görevlerini aksatmaya başlar.

Böylece, kadıncağız Hardy'den Brookner'e, Proust'tan Beckett'e, her önüne gelen kitabı yutarak okurken maiyet subayları da Kraliçe'nin bu kitap serüvenine bir son vermek için gizli tertiplere girişir.

Kraliçe Kitap Okursa edebiyatın, en sıra dışı okurun bile yaşamını değiştiren büyük gücünü gözler önüne seren, sarsıcı ve eğlendirici bir kitap...

"Vakit geçirmek mi?" dedi Kraliçe. "Kitapların vakit geçirmekle bir ilgisi yoktur. Kitaplarda başka yaşamlar vardır. Başka dünyalar vardır. Vaktin geçmesini istemek bir yana, Sir Kevin, insan keşke daha çok vaktim olsaydı der kendi kendine. İnsan vakit geçirmek istiyorsa yeni Zelanda'ya gidebilir pekala." (sf.26)

Kitapların cazibesi, dedi kendi kendine, kayıtsızlığından geliyor; edebiyatta gururlu  bir şeyler vardı. Kitaplar, onları kimin okuduğuna, yahut okuyup okumadığına hiç aldırmazdı. Kendisi de dahil olmak üzere, bütün okurlar eşitti. Edebiyat, dedi kendi kendine, bir Commonwealth'tir, harflerse bir cumhuriyet. (sf.28)

Kraliçe hemen, yazarla en iyisi, romanlarının sayfalarında tanışmak gerektiğine ve onların da, kitaplarındaki karakterler gibi, okurun düş gücünün yarattığı şeyler olduğuna karar verdi. (sf.46)

"Mutluluğun reçetelerinden biri, unvan diye bir şey tanımamaktır." (sf.62)

"Yaşamını kitaplarına koyamazsın. Kitaplarda bulursun." (sf.85)

"Acaba," diyerek diğer tarafındakine döndü Kraliçe, "yaratıcı yazarlık profesörü gibi siz de, okumak insanı yumuşatırsa, yazmanın bunun tersini yapacağını kabul eder miydiniz? Yazmak için katı olmanız gerekir, öyle değil mi?" (sf.88)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder