Pazartesi, Ocak 14, 2013

Usta ile Margarita Üzerine


Size pek yansıtmasam da çizgi roman okumayı severim ben. Ama çok çabuk bittiği için pek parama kıyıp alamam. Ancak böyle kitap fuarlarında, efendime söyleyeyim iyi bir şey olduğunda kendime hediye vermek istediğimde falan alırım. İnanın çıktığı günden beri Death Note'un paket halinde bir indirime, kampanyaya, bir şeye girmesini bekliyorum. Bu da konuyla alakası olmayan bir detay.

Biz Ankara'da bir yere gitmiştik, kitap fuarı tarzı bir olay vardı. Sahaflar falan da gelmişti, yazdım mı bilmiyorum. İşte o zaman, kendimi tutamayıp NTV standına yaklaşmış, daha da yaklaşmış ve kendimi "Nolur çizgi roman alalım noluuuur?!" diye sayıklarken bulmuştum. Böylece Utku ile birleşip set almıştık, dünya klasikleri yine. Dört çizgi romandan oluşan seti iki iki paylaşmıştık öyle. O zamandan beri Usta ile Margarita okunmayı bekliyordu.

Bu sabah, biraz erken kalkıp finale girmeden önce şöyle bir iki konuyu gözden geçireyim dedim. Sonra nereden düştüyse aklıma düştü, araya Usta ile Margarita'yı da sıkıştırıverdim.

Çizimler konusunda... Çizimlerden güzel aslında ama çok da bayılmadım her nedense. Onun dışında, mesela Dorian Gray'in Portresi tatmin etmişti beni, veya Agatha Christie uyarlamaları ama Usta ile Margarita biraz kopuk gibi geldi. Usta ile Margarita normalde nasıl bir kitap, anlatımı detaylı mı bilmiyorum. Belki diğer kitapların özünde de kısa oluşu çizgi romana uyarlamayı kolaylaştırmıştır diye düşündüm ama dediğim gibi, ne derece haklıyım bilmiyorum. Veya romanı okumuş olsam daha sağlıklı bir eleştiri yapabilirdim, uyarlamanın iyi olup olmaması adına. İşte bu yüzden çizgi romanları orijinal eserden önce okumayı sevmiyorum.

Öte yandan, çizgi roman sayesinde yeni bir yazarla ve bir romanla tanışma fırsatı bulacağım sanırım.  Konusu çok farklı, çok güzel gibi. Derinlemesine okumak, detaylarıyla okumak inanılmaz keyif verir gibi geliyor.

Umarım sene içinde bir de kitap yorumu ile karşınıza çıkarım. *.*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder