Yapım: 2009
Tür: Suç, Dram, Gizem, Bilim Kurgu
Tür: Suç, Dram, Gizem, Bilim Kurgu
Süre: 103 dakika
Yönetmen: Chris Fisher
Imdb Puanı: 3.7
Oyuncular: Daveigh Chase (Samantha),
Briana Evigan (Corey), James Lafferty (Irak Jack),
Ed Westwick (Randy)
S.Darko'yu Ankara'ya gelirken otobüste izledim. Donnie Darko'yu ne kadar sevdiğimi biliyorsunuz ve muhtemelen filmin yarısını anlamadım bile. Ama anladığım kadarı buna yetti ^.^ S.Darko'yu da görmek şaşırtmadı beni. Sanırım bilinç altımın en ücra köşelerine böyle bir devam filmi olduğunu itmişim... Hazır denk gelmişken izleyeyim dedim.
Filmde bu kez Donnie'nin kardeşi (ablası diye yazıyor internette ama inanmayın, küçük kız kardeşi, ben ne zaman birinin iliğini emicem diye soran) var karşımızda. Minik Samantha büyümüş, bir tuhaf kız olmuş. Dansçı olma hayali için, kendisi kadar garip olan Corey ile evi terk etmiş. Yolda arabalarının bozulması ile Randy hayatlarına giriyor ve onları yaşadığı kasabaya götürmesi ile olaylar başlıyor.
Kasabaya bir meteorun düşmesi Samantha'nın bir takım tuhaf güçler edinmesine neden oluyor ama o aslında bunun farkında değil. Gelecekle şimdiki zaman iç içe girmiş filmde, ölmüş Samantha zırt pırt Irak Jack'i rahatsız ediyor.
Anladığım kadarı ile o zavallım da savaşa girmiş, contayı sıyırmış. Donnie Darko'da bir kadın vardı ya hani, ismini unuttum, zaman yolculuğu ile ilgili bir kitabı da vardı. Hah, Irak Jack onun torunu mu yeğeni mi neymiş meğersem!
Yine bir çocuk tacizcimiz var filmde, yine cezasını bulamadan bitiyor film.
Filmden ya ben hiçbir halt anlamadım, ya da bir sürü mantık hatası var. Bir kere Donnie Darko'da zaman yolculuğu yapabilmek için çeşitli koşulların sağlanması gerekiyordu. Bunda isteyen istediği an istediği zamanda -.- Bir o ölüyor, öbürü onu diriltiyor bir öbürü ölüyor ötekini diriltiyor. Saçma sapan bir son oluşturmuşlar.
Yönetmen değişmiş ama senaryo yazarı aynı. Neden böyle saçmalamış bilemedim. Paralel evrenleri ve izafiyet teorisini araştırdıktan sonra tekrar izleyeceğim.
Filmi pek sevmediğim için bol bol spoiler verdim. Bunu yazının sonunda söylemem de bir hoş oldu, biliyorum.
sonundaki not hoş oldu gerçekten, konuya açıklık getirdi:)
YanıtlaSilblogları kanalizasyon balığı'nda birleştirmeni öneririm. kişisel yazıları etiketlerle ayırmak zor değil. on kaplan gücünde bir blog olurdu böylece.
Aslında öyle Piktobet. Caribou diye bir blogum var eski, sadece anı olarak kalan, silemediğim, onun haricinde ve 21.yy Quasimodosu var, Quasimodo tamamen bilinç altımdan çıkan iki karakter üzerine. Ama Alıntılar'da yayınladığım her şeyi Kanalizasyon Balığı'nda da yayınlıyorum.
SilBurası aradığımı kolay bulmak adına açılmış bir blog aslında. Yazarlar, şairler, filmler vs ayrı hep. Ve bilmiyorum, seviyorum burayı da.