Çeviren: Emre Ağanoğlu Orijinal Adı: The Aspern Papers Kapak Tasarımı: Melis Rozental Yayın Evi: MK (Merkez Kitaplar) Yayın Yılı: 1. Basım / Nisan 2008, İstanbul Sayfa Sayısı: 142 |
ARKA KAPAK:
Amerikalı bir edebiyat tarihçisi, yıllar önce ölen, devrinin en ünlü şairlerinden Jeffrey Aspern'in bazı mektuplarının, Venedik'te yaşayan yaşlı bir kadında olabileceğini öğrenir ve mektupların peşine düşer. Bedeli ne olursa olsun onları ele geçirmeye kararlıdır; ancak yaşlı kadının aksiliğini ve yıllardır onunla birlikte yaşayan, dışarıya hiç çıkmayan yeğenini hesaba katmamıştır. Aspern'in Mektupları, sürekli artan gerilimi, son sayfaya kadar çözülmeyen esrarı ve Venedik'in bir karakter olarak hazır bulunduğu renkli fonuyla, Henry James'in en önemli yapıtları arasındadır.
Amerikan edebiyatının mihenk taşlarından olan, pek çok yazarı etkileyen, birçok eleştirmeninse edebiyat tarihinin en büyük yazarı saydığı Henry James'in bu kısa romanı, yayımlandığında büyük övgüyle karşılanmış, bizzat yazar tarafından da hep el üstünde tutulmuştur.
Aspern'in Mektupları tiyatro ve operada sahnelenmesi dışında, 1947 yılında sinemaya da uyarlanmıştı.
- İnsan inandığı tanrıyı savunmaz: İnsanın tanrısı, kendi içinde bir savunmadır zaten. (sf.7)
- "Sakın Amerikalı olduğunuzu söylemeyin," diye bağırdım.
"Bilmiyorum. Eskiden Amerikalıydık."
"Eskiden mi? Değişmemişsinizdir herhalde."
"O kadar uzun zaman oldu ki. Pek bir yere ait değiliz artık." (sf.21) - Bayan Tina'ya, muhterem akrabasının ciddi bir hastalığı olup olmadığını sordum; teyzesinin sadece çok yorgun olduğunu, fevkalade uzun yaşadığını söyledi. Bu cümleler teyzesine aitmiş; değişiklik olsun diye ölmek istiyormuş. (sf.36)
- Bayan Prest beni yeterince cesur olmamakla suçladı; bense, insanın cesaret göstermesi için bile bir fırsata gereksindiği yanıtını verdim: İnsan bir oyukta kendine yol açarak ilerleyebilir, ama kalın bir duvar yumruklanmaz. (sf.39)
- "Dünyada şiir kalmadı -en azından bildiğim kadarıyla." (sf.72)
- "İnsanların kitaplarımı alıp almadığını mı soruyorsunuz? Az satın alıyorlar, çok az- umduğumdan çok daha az. İnsan büyük bir deha olmadığı sürece -hatta öyle olsa bile- zenginliğe giden en son yol, yazarlıktır. İyi edebiyatta artık para olduğuna inanmıyorum." (sf.89)
- "Şimdiki zaman, geçmişe epey kötü muamele ediyor." (sf.90)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder