Yayın Evi : Nesin Yayınevi Kapak Düzeni: İlhan Bilge |
- Ölmeden önce kendime,
-Son arzun nedir? Söyle bakalım! diye sordum.
İçimden bir ses,
-Yaşamak! dedi. (sf.9) - -Gördün ya,nasıl dağıttım kalabalığı,dedi,biyerde böyle aylaklar toplanır da onları dağıtmak istersen hemen yardıma çağıracaksın,bir küçük iş buyuracaksın.O zaman,bak gör,kaçan kaçana... (sf.19)
- -Bunlar artlarına rahat batan,o biçim avrat çocukları olup havadan para kazanan,baba parası yiyen canlı belalardır.Gayetle hızlı yaşarlar...Neden mi hızlı yaşarlar?Çünkü bu memlekette ancak bin kişide bir kişi yaşar,geri kalanı yaşamaz,ama yaşadığını sanır.İşte o bir kişi,yaşamayan bin kişinin yerine de yaşadığı için bin kişilik birden yaşar;yani çok hızlı...Şimdi bu bizim eski püskü cankurtaranın içine bin beygir kuvvetinde motor koysan nasıl olursa,işte öyle... (sf.45)
- Garipler,bikez değil,üst üste ölüyorlar ki,iyicene ölsünler;yaşarken yalınkat,ölürken katmerli... (sf.53)
- "Doğmak kolay,ölmek zor!"
Çünkü herkesi başka biri doğurur ama,herkes kendi kendine ölür. (sf.55) - Her kötülük cahillikten geliyor. (sf.68)
- Dünyada yaşarken de böyle oluyor.Birçok insan bağırıyor,çırpınıyor,ağlıyor,ama seslerini duyuramıyorlar.Çünkü böylelerinin yaşayıp yaşamadıkları belli değildir,bizden ayrımları yoktur.Nüfus sayımı,seçimlerde oy verme zamanı,vergi ödeme yükümü,askerlik gibi yurt görevleri dışında insandan sayılmazlar,şu ölüsü kandilli dünyada,"Sen de insan mısın?" diye sorunca,göğsünü gere gere,"Evet,insanım!" diyebilecek kaç kişi vardır? (sf.86)
- -Beyin denilen şey işte budur! dedi.Beyin,insan bedeninde,bademcikten,körbağırsaktan,yirmi yaş dişlerinden daha yararsız,hatta zararlı bir organdır.Kafatasının içinden çıkarıp atmak olanağı bulunmadığından,uyuşturarak çalışamaz duruma getirmek gerekir ki insan mutlu yaşayabilsin.Kafatası içinde oluşan beyin adlı bu urun,sahibinin başını belaya sokmaktan başka bişeye yaradığı görülmemiştir.(sf.140)
- Kimleri kıskanırım bilir misin;yerlerini yadırgama hakkı olanları.Yerini yadırgamak bile,ayrıcalığı olan bitakım insanlara özgü bir mutluluktur.Kendilerine özgü yeri olmayanların,başka yerleri yabancısamak,yadırgamak hakkı da olamaz. (sf.143)
- -Bütün umut gelecekte,yeni kuşaklardadır.Eski kuşak ne olmuşsa olmuş...Yeni kuşaklar gürlükle yetişmeli ki,içlerinden dünyaya ve topluma yararlı olabilecek değerli insanların yetişme olasılığı da artsın.Doğum denetimiyle yeni kuşağı sınırladıkça,içlerinden değerli insanların yetişme olasılığı da azalır.Bir insanın en yaratıcı,en verimli,en çalışkan dönemi,yirmiyle elli yaş arasıdır.Altmıştan sonra insanlar çoğunlukla başkalarına yük olmaya başlarlar.Oysa zamanımızda,altmışından,yetmişinden,sekseninden sonraki insanları daha da yaşatıp,yani tiridi çıkmış pinponları genç kuşağın sırtına yük edip biyandan da doğum denetimiyle yeni doğumları önlemeye çalışıyorlar.İçi geçmiş moruklar ve kocakarılar rahat yaşasınlar diye yeniler doğmasın istiyorlar.Neden?Çünkü dünyamıza moruklar egemen de ondan.Dünyamızı moruklar yönetiyor.Bakın,heryerde yönetimin başında onlar...O kerte uzun yaşamak istiyorlar ki,sonunda vücutlarında,doğanın bile işine yaramayacak kireçten başka hiçbir şey kalmıyor.Kireçleşmiş pinponlar...Heryanları,beyinleri bile kireçleşmiş...Bencil,hiçbir özverileri olmayan,kimseye yararları dokunmayan bu moruklar iyice kireçleştikten sonra ölüyorlar ki,toprağa gübre bile olmasınlar. (sf.154)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder