ARKA KAPAK:
Emir ve Hasan, Kâbil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır. Emir ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur. Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır.Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.
Uçurtma Avxısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyır.
Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insan diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü.
- "Şimdi, mollalar ne derse desin, yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Ne demek istediğimi anlıyor musun?"
(...)
"Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun." dedi Baba. "Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun. Anlıyor musun?" (sf.19) - Yukarıda bir yerde bir Tanrı varsa, umarım benim viski içmem ya da domuz yememden çok daha önemli meselelerle uğraşıyordur. (sf.20)
- Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları sevdiğin renklere boyayamazsın. (sf.23)
- Savaş onuru ortadan kaldırmaz. Tam tersine, barış zamanından çok daha fazla onur gerektirir. (sf.118)
- Galiba bazı öykülerin anlatılması gerekmiyor. (sf.216)
- Senin bu kadar mutlu olmana ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler. (sf.255)
- Vicdanı olmayan, iyiliği bilmeyen bir insan acı da çekemez. (sf.305)
- Bu dünyada kötüler var; bazen kötüler hep kötü kalır. Bazen onların karşısına dikilmen gerekir. (sf.322)
- Çocukların dehşetle baş etme yöntemleri budur: uyuyakalmak. (sf.345)
Kitabı ben de incelemiştim. Gerçekten çok acı olayların yaşandığı dönemi Bin Muhteşem Güneş ile birlikte mükemmel incelemiş yazar. Anlatımını kurgusunu çok sevmiştim. Yanı başımızda yaşananlara farkındalık için kesinlikle okunmalı.
YanıtlaSilAnlatımı akıcı ve güzel gerçekten. Ben Bin Muhteşem Güneş'i daha çok sevmiştim, kıyaslamak ne kadar doğru bilmiyorum gerçi.
Sil