Perşembe, Temmuz 26, 2012

KAPLAN SAVAŞÇI ~ David Gibbins

Çeviren: Pınar Öcal
Orijinal Adı: The Tiger Warrior
Yayın Evi: Altın Kitaplar Yayınevi
Yayın Yılı: 1.Basım / Kasım 2009
Sayfa Sayısı:383



ARKA KAPAK:

İKİ ANTİK KÜLTÜR VE KAYIP BİR HAZİNE,

BÜTÜN İNSANLIĞIN PEŞİNDE OLDUĞU

BİR SIRRI GİZLİYORLARDI. ACABA KİM,

TÜM BUNLARA SAHİP OLMAK İÇİN

KAPLAN SAVAŞÇI'YLA KARŞILAŞMAYI 

GÖZE ALABİLİRDİ?

Roma harabelerindeki esrarengiz bir buluntu, ünlü arkeolog Jack Howard'ı bu kez Mısır sahillerindeki batık bir gemiye sürükler. Ancak bulgular Howard ve uzamanlardan oluşan ekibini, kaybolan efsanebi Roma lejyoner birliğinin geçtiği İpek Yolu'na kadar götürür. bu arada Kırgızistan'ın ücra köşesindeki bir gölde güzel bir kadın, yüzyıllardır arayanların hayatlarına mal olan çok gizli bir bilgiye ulaşmıştır.
Jack bu araştırmayla tarihin en büyük gizemlerinden birini çözerken, ailesiyle ilgili bir gerçeğe de ulaşacağından habersizdir. Yüz yıl önce büyük büyükbabasıyla, tarihin en acımasız imparatorlarından birinin yolu Hindistan'da kesişmiştir.
Hayalet Roma lejyoneri, acımasız bir imparator ve yüzleşmesi gereken gerçekler... Jack hiç bu kdar ölüme yakın olmamıştır.
"Gerçekle kurgunun iç içe geçtiği heyecanlı bir roman. Indiana Jones ve Clive Cussler tarzında gerilim dolu bir macera..." 
York Evening Press
  • Ama hayatını adam öldürerek geçirmişsen sınırlarını kim bilebilir? Zamanı geldiğinde -tabii gelirse eğer- ne zaman asker olmayı bırakıp tekrar yurttaş olacağını nereden bileceksin? (sf.70)
  • Onların oyununu onlardan daha iyi oynamamız gerekir, düzenin yerine hayvani içgüdüyü koymalıyız. Vahşileşmek zorundayız. (sf.125)
  • Hinduizm arkeolojik bir alan gibidir. Üst katmanlarını kaldırınca eski tanrıların, eski dinlerin hâlâ orada olduğunu görürüz. (sf.150)
  • Eski âdetler zor yok olur. (sf.168)
  • Şans lazım, ama ayrıca risk alıp, içgüdülerine güvenerek her şeyi geride bırakmayı istemek de lazım. (sf.190)
  • Bu yüzler yontucunun savaşta karşılaştığı yüzler. İnsan kendisini öldürmeye çalışaların yüzünü hatırlar. (sf.207)
  • Kadınlar hakkında pek bir şey duymuyor insan, öyle değil mi? Maceralar, savaşlar, hep erkeklerle ilgili. Ama kadınlar onca kayıba, acıya dayanıyor. O dönemde çocukların erken yaşta ölmesine alıştıklarını düşünebilirsin ama bence alışmıyorlardı. Belki bütün o dudak kemirmeler o acıyla başa çıkabilmek içindi. (sf.220)
  • Erkekler kendileri konusunda çok aptal. Kadınlar için, bir erkeği çekici kılan şeyin ne olduğunu bile bilmiyorlar. (sf.221)
  • Bir asker için en kötü şey işini yapmak için gereken siyasi iradeye veya gerekli kaynaklara sahip olmadığı bir göreve gönderilmektir. (sf.224)
  • Ölümsüzlüğü aramak aptalların işidir- (sf.233)
  • Herhangi bir keşif çok şeyi açığa çıkarır. (sf.237)
  • Kontrol manyaklarının sınırlara ihtiyacı olur; hüküm sürecekleri dünyayla, korkulan, yok sayılan dış dünya arasındaki sınırlara. (sf.246)
  • Sevdiklerin zaten çoktan ölmüşse ve sen de hayatının anlamını yitirmişsen yaşamın ne anlamı olacaktı ki? (sf.292)
  • Bir asker silahına iyi bakmalı Robert. (sf.296)
  • Çaresiz insanlar için intihar bombacılığı cennete gitmenin kolay yolu. (sf.315)
  • Suikastçıların psikolojisi böyledir. Kendine tamamen güvemen gerekir. Bu onların hem en büyük gücü, hem de zaafıdır. Özgüven, aşırı özgüven doğurur. (sf.320)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder