Parma Manastırı - Stendhal

• Zaten bana öyle geliyor ki insan ne zaman güneyden kuzeye iki yüz fersah yol gitse,yeni bir manzara gibi yeni bir roman da çıkar ortaya. (sf.6)
• "Ömür akıp gidiyor,öyleyse karşına dikilen mutluluğa burun kıvırma,hemen yaşamın tadını çıkarmaya bak !" (sf.24)
• "Yoksa mutluluk,yaşlılığın başlangıcında mı gelip sığınır insanın yüreğine?" (sr.25)
• Kuşkusuz, Fransız daha mutludur,yaşamındaki olaylar üzerinden kayıp gider ve kin tutmaz. (sf.49)
• "Buna ölmeye çalışmak denir,yaşamak değil!" (sf.75)
• Kontes de 'insan karşısındakini sevimli buluyorsa yaşın önemli olmayacağını' düşünmeye başlamıştı. (sf.78)
• Mutlak iktidarın tek yanı,yapılan her işi halkın gözünde kutsallaştırmak. (sf.80)
• "Bu günün İtalya'sını iyi tanıyan kont,bir düşüncesini sana iletmemi istedi.Sana öğretilenlere ister inan,ister inanma; ama asla karşı çıkma!Konta inançlı olduğunu söyledim,buna çok sevindi.Ama yine de Voltaire,Diderot gibi beyinsiz Fransız 'lardan sakın kötü şekilde bahsetme.Din okulunda sana söylenecek olan her şeye körü körüne inan.Kontun sana iletmemi istediği ikinci düşüncesi ise akılına konuşmanın akışını değiştirecek parlak bir düşünce gelse bile,sivrilme,sessiz kal.Zeki insanlar düşüncelerini gözlerinden okuyacaklardır." (sf.84)
• Bir millet meclisi,bu insanların hükümet diye adlandırdıkları şeyden kuşkulanır,insan bu uğursuz kuşku alışkanlığına bir kez yakalanınca,zayıflığı yüzünden onu her şeye uygular ve kiliseden,Kutsal Kitap'tan,geleneklerden ve bunun gibi şeylerden kuşkulanmaya başlar,o andan sonra da mahvolmaya başlar. (sf.90)
• Düşese hiç yalan söylememeye karar verdi.Şu anda onu taparcasına sevdiğinden,kendisini sevdiğini ona hiçbir zaman söylememeye ant içti.Sevgi onun gönlüne yabancıydı çünkü. (sf.102)
• "Gelecek hakkında verilen her bilgi,kurallara karşı bir saygısızlıktır;olayların değişebilmesi gibi bir tehlikesi vardır..." (sf.105)
• "Şeytan sizi öldüreceğine,siz şeytanı öldürün daha iyi!" (sf.112)
• Her çağda aşağılık Sanço Panza'lar yüce Don Kişot'lara uzun vadede üstün gelecektir. (sf.115)
• Olağanüstü hiçbir şey yapmamaya razı olursanız,pek saygıdeğer olmasanız da mutlaka saygı görürsünüz. (sf.115)
• Fabricio,düş gücü yüzünden acı çeken zavallılardan biriydi. (sf.124)
• "Kuşkusuz seviyorum,ama karnımın acıkması gibi.Ne tuhaf bir alın yazısı benimki!" (sf.139)
• 'Üzülmeyin,dünyaya acı çekmek için gelmedik mi?' (sf.162)
• Yalnızlık sayesinde mutluluğa erişemese de en azından çok acı veren duygulardan kaçabiliyordu. (sf.164)
• "Hiç kuşku yok ki,bu mutsuz bir aşk;çünkü canlılığının altında derin bir acı yatıyor." (sf.164)
• Korku insanı acımasız yapar! (sf.165)
• "Her davada,orada hazır bulunmayan birinin haklılığını kanıtlamak için yaptığı açıklamaları bütün önyargılardan sıyrılarak dinlemek gerek!" (sf.223)
• Prens,tüm korkak insanlar gibi inatçıydı. (sf.248)
• Gönüllerinde mutsuzluk yatan bütün insanlar gibi,Markiz de dinlediği yüce müzikten duygulanmıştı... (sf.251)