Sadist

Stephen King'in pek fazla kitabını okuduğumu söyleyemem.Aslında istedim,herhangi bir yazarın istisnasız tüm kitaplarını okumuş olmayı,çılgınlar gibi yeni romanlarını beklemeyi,bir yazarın tutkunu olmayı çok isterdim.Ama değilim...

Yine de gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki King'in şu ana kadar okuduğum en iyi kitabıydı! Bir solukta bitirdim ve -bir süre etkisinden kurtulamadım demeyi çok isterdim ama gayet kurtuldum. :/ Ama dediğim gibi çok beğendim.

Şimdi biraz kitaptan söz etmek istiyorum.Ama detaylara girmeyeceğim çünkü okumak isteyenlerin kitap okuma keyfinin içine etmek istemiyorum.

Bir yazar olan Paul Sheldon,bir trafik kazası geçirir.Tesadüfe bakın ki onu en koyu hayranlarından biri olan Annie Wilkes bulur ve kurtarır.Ancak hastahaneye götürmek yerine kendi evine götürür.Eski bir hemşire olan Annie'nin evi bir uyuşturucu deposudur adeta.Annie yazarı -kendince- tedavi eder ve onu evine hapseder.Böylece yazar bir Binbir Gece kâbusunun içinde bulur kendisini.

Stephen King'in kitapları beni hiçbir zaman derinden etkilememiş,korkutmak şurada dursun ürpertmemiştir bile. Ancak kitaplarının akıcılığı her zaman hayrete düşürmüştür.Başarılı bir yazardan başarılı bir kitap.Tavsiye edilir. :)