Pazartesi, Eylül 15, 2014

Üç Oda Bir Yalnızlık ~ Claire Messud

Sonunda bir kitap bitirebilmiş olmanın haklı gururunu yaşıyorum! O nasıl bir kabızlık dönemiydi ya! Okuyamadım, okuyamadım resmen! Ben de her zaman yaptığım gibi araya bir tırt kitap sıkıştırayım dedim.

Aslında elimde de yoktu bu kitap. Annemle alış veriş merkezine gittiğimizde D&R'a da girdik ve işte 9.90 kampanyasını gördük. Baktım Üç Oda Bir Yalnızlık kampanyalı kitaplardan. Biraz kapağını beğenmiştim, biraz hakkında bir iki bir şey okumuştum, kitabı da merak ediyordum, alayım dedim. Onunla birlikte Dora Freud'a Kafa Tutan Kız ve Film Kulübü'nü de büyük bir inanç ve azimle bezenmiş arayışlar sonucu kampanyalı kitaplar arasında bularak aldım. Dora'yı bir blogda görüp merak etmiştim. Film Kulübü de Domingo'dan çıkmış, kendim yayınevinin internet sitesini gezerken keşfettim işte. Bunları da aldım. Annem de bana Irvin Yalom'un Varoluşçu Psikoterapi kitabını hediye etti.

Neyse, eve geldiğimiz an okumaya başladım Üç Oda Bir Yalnızlık'ı. Aslında elimde çok sürünmedi, dört günde bitti ama bu kitap için dört gün çok bence. Böyle kitaplar iki günde falan bitsin istiyorum. Yine elimi gereksiz bir kitaba atmışım, onu anladım.

Kitapta sanatçı olan ama olamayan bir kadın ve bu kadının bir aileyle kesişen yaşamı anlatılıyor. Kadın bu üç kişilik ailenin her bir bireyine aşık oluyor. Babaya, anneye, çocuklarına falan. Bu ailenin bir parçası olmayı çok istiyor, ama çok istiyor. Ve olamıyor. Kitapta olan biten bundan ibaret. Küçük bir ihanet var, o da ihanet mi bilmiyorum. Ve Nora'nın yani sanatçı olan ama olamayan kadının öfkesi ve iç döküşleri.

Son dönem kitaplarında bir şey fark ediyorum, bilmiyorum siz de ediyor musunuz. Özellikle bu çok satan tırt kitaplarda var bu: Yazarların üslubu yok. Gerçekten. Yani mesela bir insanın eline Saramago ile Kundera verseniz, ne bileyim Dostoyevski ile Tolstoy verseniz, Bukowski verseniz bu yazarları çokça okumuşsa hangi kitabın hangisine ait olduğu üzerinde yazmasa dahi çıkarır bence, tahmin eder hangi kitabı hangisinin yazdığını. Ama bahsettiğim kitaplarda böyle bir şey olması mümkün değil gibi geliyor bana gerçekten. Çünkü dediğim gibi, üslup yok. Akıcı yazılmış evet, ama cümleler sıradan ve karaktersiz. Edebiyat değil bu, sanat değil. Böyle de bir tespit yapmak istedim bu kadar.

Ben kitabı beğenmedim, bana kalırsa okumasanız da hiçbir şey kaçırmazsınız.

4 yorum:

  1. o paraya sahaftan iyi bir kitap alırdık cessie :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben hiç sahaf bilmiyorum ki, keşfedemedim hiçbir yeri.
      Ama doğru söylüyosun gerçekten o paraya daha iyi bir ktiap alabilirdim.

      Sil
  2. eylül sonu nerelerde olacaksın, adresini yazıver mailime.
    senin için sürpriz bir iki kitap seçeyim, beyoğlu sahaf festivali'nden.

    YanıtlaSil