Cuma, Temmuz 25, 2014

Pulp ~ Charles Bukowski

Çeviren: Melih Katıkol
Yayın Yılı: 3.Baskı / Mayıs 2013
Yayınevi: Parantez
Sayfa Sayısı: 172

ARKA KAPAK

Telefonu kapatıp ayaklarımı masanın üzerine uzattım. Kopuk parçaları kafamda birleştirmeye çalışıyordum. İşte karmaşık bir olayın ortasındaydım. Ben dedektif Nick Belane. Bir yanda Kırmızı Kırlangıç meselesi çözülmeyi bekliyordu. Bir tarafta da Celine ve Bayan Ölüm vardı başımda. Sanki Bayan Ölüm'ün soluğu hep ensemdeydi. Şimdi bir de başıma uzaylı bir orospu çıkmıştı.

Charles Bukowski'nin son romanı. Gerçek bir "Pulp Fiction." Kendi halinde bir dedektifin "Kırmızı Kırlangıç"ın peşine düşmesinin öyküsü. Dedektifimiz "Kırmızı Kırlangıç"ı ararken hayatla ve ölümle ilgili bir çok kavramı da sorguluyor, yani hayatın anlamını arıyor.
  • "Belane, kafayı mı yedin sen?"
    "Kim bilir? Akıl sağlığı göreceli bir şeydir. Normal nedir ki, kim bilebilir?" (sf.20)
  • Eğer konuşan iç organlarımız olsaydı, doktorlara ihtiyacımız olmazdı. (sf.32)
  • "Eskiden yazarların hayatları, yazdıklarından daha ilginçti. Şimdiyse ne hayatları ne de yazdıkları ilginç." (sf.42)
  • Ya tüm hayatınızın ya da yalnızca o gününüzün içine edecek birileri mutlaka çıkar karşınıza. (sf.97)
  • Ortada çok iyi kurulmuş bir tuzak var. Belirli bir yaşam standardını tutturmanın bedeli, sistemin önüne çizdiği sınırların arasına sıkışıp kalmaktan geçiyordu. Sınırları reddederek özgür yaşayan, ama yine de başını sokacak bir ev bulabilenlerin sisteme karşı önemli bir zafer kazandıklarını rahatlıkla söyleyebilirdim. (sf.128)
  • Televizyon denilen bu orospu çocuğunu seyredip sıkıntını dağıtmaya çalıştığında yalnızca kendini daha da kötü hissediyordun. Bitip tükenmeden birbiri ardına anlamsız yüzler geçiyordu karşından. İçlerinde birkaç tane ünlünün de bulunduğu sonsuz bir aptallar resmi geçidiydi televizyon. Eğlence programları güldürmüyordu, dramlar da dördüncü sınıf şeylerdi. (sf.142)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder