Çarşamba, Haziran 18, 2014

Yöntem Üzerine Konuşma ~ René Descartes

Çeviren: Murat Erşen
Kapak Tasarımı: Levent Çeviker
Yayın Yılı: 1.Basım / 2013
Yayınevi: Say Yayınları
Sayfa Sayısı: 80


ARKA KAPAK:

"Birkaç yılını dünya kitabı içinde bu şekilde inceleme yaparak ve bazı deneyimler edinmeye uğraşarak geçirdikten sonra, günün birinde kendi içimdekileri de inceleme ve zihnimin tüm güçlerini izleyeceğim yolları seçmek için kullanma kararı aldım."

René Descartes, her hakiki bilginin temeline düşünen özneyi koymasıyla eserleri modernite içinde tayin edici bir ağırlık taşıyan filozof olarak görülebilir. Bu bakımdan önemli bir filozof olmanın yanı sıra kendinden sonrası için de etkisi ölçülemez derecede büyüktür.

Descartes, okuyucuya samimi bir tonla seslendiği eserinde herkesi en radikal hakikat arayışının eşlik ettiği kendi zihinsel güzergâhını düşünmeye davet eder. Yöntemin dört kuralına dayanarak, geçici bir ahlak oluşturduktan sonra, açıklığı ve seçikliği bilinebilecek her şeyin ölçütü olacak nihai "Düşünüyorum, öyleyse varım" keşfini sunar. Böylece bizi Tanrı'nın ve ruhun, bilimin ve ilkelerinin, dünyanın ve cisimlerin (bedenin) düşüncesine doğru giden yolda yürütür.
  • Zira iyi bir zihne sahip olmak yeterli değildir, esas olan onu iyi kullanmaktır. (sf.9)
  • ...böylece mantığı oluşturan bu çok sayıda temel kural yerine, kendilerine uymaktan bir kez bile olsun geri kalmamak yönünde sağlam ve değişmez bir karar almak kaydıyla, aşağıdaki dört kuralın bana yeterli olacağına inandım.

    Birincisi, öyle olduğunu açıkça bilmediğim hiçbir şeyi asla doğru diye kabul etmemekti; yani acelecilikten ve önyargıdan özenle kaçınmak ve kendilerini zihnime onlardan şüphe etmek için hiçbir fırsat bulamayacağım denli açık ve seçik şekilde sunanlardan başka bir şey üzerine artık yargıda bulunmamaktı.

    İkincisi, inceleyeceğim güçlüklerin her birini, daha iyi çözümlemek için olabildiğince ve gerektiği kadar çok parçaya bölmekti.

    Üçüncüsü, en yalın (simple) ve bilinmesi en kolay nesnelerden başlayıp, yavaş yavaş ve derece derece ilerleyerek en karmaşık olanların bilgisine yükselmek için, düşüncelerimi sıra ve düzene göre yönetmek ve birbiri ardından doğal olarak gelmeyenler arasında dahi bir sıra ve düzen varsaymaktı.

    Sonuncusuysa, her yerde, hiçbir şeyi atlamadığımdan emin olabileceğim denli eksiksiz sayımlar yapmak ve her şeyi genel olarak gözden geçirmekti. (sf.26/27)
  • ...hangilerinin onların gerçek görüşleri olduğunu bilmek için, söylediklerinden ziyade yaptıklarına dikkat etmeliydim... (sf.31)
  • Ve böylece, yaşamda eylemler çoğu kez gecikmeye gelmedikleri için, en doğru kanıları ayırt etmek elimizden gelmediği zaman en muhtemel olanları izlemek zorunda olduğumuz şüphe götürmez bir hakikattir; hatta birilerini diğerlerinden daha olası görmesek de, bazılarında karar kılmamız ve daha sonra bunlara, uygulamayla ilişkili oldukları sürece, artık şüpheli olarak değil, ama bizi buna karar vermeye götüren sebep böyle olduğundan çok doğru ve çok kesin diye bakmalıyız. (sf.33)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder