Pazar, Şubat 16, 2014

Sosyalizm ve İnsan Ruhu ~ Oscar Wilde

Çeviren: Fuat Sevimay
Özgün Adı: The Soul of Man Under
Yayın Yılı: 1.Basım / Eylül 2013
Yayınevi: Aylak Adam Yayınları
Sayfa Sayısı:66

ARKA KAPAK:


Otorite, acımasızca, abartılı bir şekilde ya da zalimce kullanıldığında, kendisini ortadan kaldıracak olan isyan ruhunu ve bireyselliği ortaya çıkararak aslında faydalı olur. Belli bir miktarda yumuşakbaşlılıkla kullanıldığında ve ödüllerle desteklendiğinde ise toplumu akla hayale gelmeyecek şekilde yozlaştıran bir hal alır.Bu durumda insanların kendilerine uygulanan baskının farkına varma şansı azalır ve başları okşanan hayvanlar gibi, bayağı bir konforun içinde, diğer insanların düşünceleriyle, diğer insanların belirlediği standartlara göre yaşadıklarının, diğer insanların ikinci el saydığı kıyafetleri giydiklerinin ve hiçbir zaman kendileri olamadıklarının farkına varmaksızın yaşamaya devam ederler.

Oscar Wilde'ı bir Sosyalist olarak düşünmek, pek çok insan için şaşırtıcıdır oysa Wilde, bu düşünceleri ile yer yer Marx'ın sosyalist düşüncesine ve Komünist idealine yaklaşır. İnsanların başkaları için kendilerinden vazgeçercesine çalışmasını istemez; sermayenin tek bir elde toplanmasının getireceği zararlardan, mülkiyeti koruyan bir devlet anlayışının halkını nasıl ezdiğinden ve hiçleştirdiğinden bahseder... Haksız mıdır?


  • ... insanın düşünceden ziyade, acıya karşı sempati duyması çok daha kolaydır. (sf.6)
  • Tarih okumuş herkesin bildiği gibi, itaatsizlik insanın asıl erdemidir. İlerlemeler itaatsizlik yolu ile gerçekleşir, itaatsizlik ve isyan yoluyla. (sf.11)
  • Yaşamak dünya üzerindeki en nadide şeydir. Çoğu insan sadece var olur; hepsi budur. (sf.17)
  • Toplumda para üzerine zenginlerden daha fazla kafa yoran birileri varsa, bunlar yoksullardır. Yoksullar başka hiçbir şey hakkında düşünemezler. Yoksul olmanın sefil tarafı budur. (sf.21)
  • Sanat, dünyanın bildiği en yoğun Bireysellik şeklidir. (sf.32)
  • Gerçek sanatçı kesinlikle kendine inanandır, çünkü o mutlak biçimde kendisidir. (sf.38)
  • Gazeteciliğin insanların özel hayatları üzerinde uygulamaya çalıştığı zorbalık bana oldukça sıradışı geliyor. Gerçek şu ki toplumun bilinmeye değer şeyler dışında her şeyi bilmek için doymak bilmez bir merakı var. Bunun farkında olan ve tüccarların sahip olduğu bazı alışkanlıklara sahip olan gazetecilik, bu merakları giderir. (sf.44)
  • Bir sanatçı için en uygun iktidar, var olmayan iktidardır. (sf.53)
  • Üç çeşit despottan bahsedebiliriz. Beden üzerinde baskı kuran despot. Ruh üzerinde baskı kuran despot. Ruh ve beden üzerinde baskı kuran despot. İlkinin adı Prens'tir. İkincisinin adı Papa'dır. Üçüncüsünün adı Halk'tır. (sf.53 / 54)
  • Bireyselliğin kullanışlı olup olmadığını sormak Evrimin kullanışlı olup olmadığını sormak gibi bir şeydir. Evrim hayatın kanunudur ve Bireyselliğe yönelen Evrim dışında hiçbir Evrim yoktur. (sf.58)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder